Ferhat Paşa Camii |
Kanuni Sultan Süleyman'ın biricik kızı Mihrimah Sultan'ın kocası olan Rüstem Paşa adına Mimar Sinan'a yaptırılır Rüstem Paşa Camii. Cami iç süslemeleriyle çağının en güzel örneklerinden biri olup, Mimar Sinan'ın farklı bir yapı tarzı denediği bir camidir. Ancak cami yapıldıktan sonra çok görkemli olmadığı idda edilir ve bunu da Mimar Sinan'ın da Mihrimah Sultan'a talip olması ve Rüstem Paşa'yı kıskandığında ötürü yaptığı söylenir. Doğru mudur bilinmez ama Mimar Sinan'ın aşkını nasıl sembole edip astroloji ve mimariyi nasıl aynı çizgiyi koyduğunu daha sonra yazacağım... Mimar Sinan ise bu iddalara yanıt olarak caminin içini öyle bir süsler ki kimse ses çıkaramaz Koca Sinan'a...
Rüstem Paşa Cam |
Rüstem Paşa'ya da değinmeden de geçmeyelim. Kanuni Sultan Süleyman'ın Hürrem SUltan'dan kızı Mihrimah ile evlenen Rüstem Paşa; zeki, zengin, entrikalara karşı durabilen, parayı iyi değerlendiren uyanık bir adamdır. Hürrem Sultan'ın entrikalarında etkin rol oynamış ve II. Selim'i tahta çıkmasına katkı sağlamıştır. Daha üçüncü vezirken Mihrimah ile evlenmeye layık görülmüş ancak makamı bu evlilik için yeterli olmayınca Diyarbakır'a tayin edilir. Geleceği parlak Rüstem Paşa düşmanları tarafından da çekilmez ve hakkında bir takım dedikodular yayarlar... Rüstem Paşa'nın cüzzam olduğu iddası dilden dile dolaşır. Kanuni Sultan Süleyman ise iddanın doğruluğunu araştırmak üzere Paşa'nın peşine bir doktor takar. Doktor Rüstem Paşa'nın odasına girer ve eşyalarını karıştırır... Elbisesinin üzerinde bit görünce tarihe geçecek şu beyiti kaleme alır.
"Olacak bir kişinin bahtı kavi, talhi yar,
Kehlesi (biti) dahi mahallinde işe yarar,"
Rüstem Paşa Camii içi |
Bu beyitin üstüne Rüstem Paşa'nın adı "Kehle-i İkbal" e çıkar ve Sadrazam olur. Yeniçeriler'in çok sevdiği Şehzade Mustafa'nın öldürülmesinde ve Hürrem'in şehzadesinin taht yolunu açmasında büyük katkıları olan Rüstem Paşa Yeniçeriler'in baskısına fazla dayanamaz ve kovulur saraydan. Ancak Kara Ahmet Paşa'nın yok yere idam edilmesini sağlayarak ikinci kez sadrazam olur. Saray içinde, saray dışında çok sevilmeyen Rüstem Paşa zenginliğini ise yapılar yaptırarak gösterir birçok yerde camiler, külliyeler, çeşmeler yaptırır. Rüstem Paşa Camii'nin çinilerinin de büyük maddi külfetini kaldırmış hatta İznik atölyeleri yetişemeyince çinilere Kütahya'ya çini atölyesi yaptırdığı da söylenir. Rüstem Paşa Camii'nin kitabesinin olmaması da dönemin sanatçılarıyla da arasının bozuk olduğunu gösterir.
Rüstem Paşa Camii bulunduğu konum itibariyle iki çarşının arasında kalıp Tahtakale'nin o karmaşası arasında insan yoğunluğunu düşünürek o kadar akıllıca imar ettirmiştir ki Sİnan, geçitleriyle o karmaşayı daha karışık hale gitrmeyip, camiyi oraya çok iyi oturtmuştur.
Çinileriyle turistler tarafından oldukça yoğun bir ilgi duyulmasına karşın Rüstem Paşa Camii, malesef halkımız tarafından pek bilinmez ve Yenii Camii'nin görkemi altında hep unutulur.
Rüstem Paşa Camii Çinileri
Girişi, avlusu, çevresi...
Fotoğraflar: Fevzi TELLİ
Kaynak: İstanbul'da 100 Mimar Sinan Eseri, Wikipedia